Dayanışmacı Bir Kutu Oyunu: MARMARA

Paylaş


Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevre krizinin daha iyi anlaşılması ve gerekli önlemlerin hızla alınması konusunda kamuoyunda hassasiyet oluşması amacıyla Şubat 2022’de çalışmalarına başlayan ve bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı tarafından finanse edilen Adaları ve Boğazları ile Marmara Kültürleri Ağı hazırladığı kutu oyununun lansmanını 14 Kasım Pazartesi Postane İstanbul’da gerçekleştirdi.

Lansmanın moderatörlüğünü üstlenen, Adaları ve Boğazlarıyla Marmara Kültürleri Ağı iştirakçilerinden Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma Derneği sözcüsü Adil ÇAMUR, Ağ’ın kurulma sürecine de değindi. Müsilajla birlikte ortaya dökülen deniz kirliliğinin sadece Marmara’nın biyoçeşitliliğini değil kültürel çeşitliliğini de olumsuz etkileyeceğine işaret eden Çamur, Marmara Denizi’nin biyoçeşitliliğini koruma çabalarının aynı zamanda kültürel boyut da kazanması gerektiğini vurguladı.

Marmara’nın iyileştirilmesi konusunda çevrimiçi ve yüz yüze etkinlikler düzenleyen Ağ’ın amacı böylece bilim insanlarını, sanatçıları, yazarları, gazetecileri, araştırmacıları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmek, işbirliklerini çoğaltmak ve çalışmaların paylaşılmasını sağlamak. Marmara oyunu da sanatçılarla yapılan işbirliği neticesinde ortaya çıktı.

Oyuna geçilmeden önce açılış konuşmalarına Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın kurucularından ve halen başkanlığını yürüten Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK ile devam edildi. Marmara Denizi’ni korumanın Ege ve Karadeniz’i korumanın yolu olduğunu belirten Öztürk, ‘Marmara Denizi’ni bir sistem olarak da hayal edebiliriz. Kalp gibi düşünebiliriz; hem damara, hem ayaklarımıza, hem beynimize, vücudun her tarafına sirayet eden, kan pompalayan ve oksijen üreten bir sistem. Bu yüzden Marmara’yı çok iyi korumalıyız’ dedi.

Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün ardından oyunun yaratıcıları Aslı ULUDAĞ ve Kerem Ozan BAYRAKTAR sahnedeydi. Oyun fikrinin oluşumunu, tasarım sürecini anlatan sanatçılar, oyun tasarlanırken görselleştirmeler için yapay zekâdan faydalanıldığını aktardı.

Kerem Ozan Bayraktar süreci anlatırken Marmara Adası’nda kahvede oyun oynayan kadınları görünce; bir oyun ile ekolojik bilinci geliştirebileceklerini fark ettiklerine değindi.

‘Genelde ekolojinin tam kelime anlamıyla değil ama ekolojik düşünmeye odaklı şekilde meselelere yaklaşıyoruz. Bunları nasıl çözümleyebiliriz diye düşünüyoruz’ dedi ve oyunda bunu yansıtmayı amaçladıklarını belirtti.

Oyunun hazırlık aşamasında özellikle Marmara Kültürleri Ağı web sitesinden çok yararlandıklarını paylaşan Aslı Uludağ, ‘Oyunun diğer oyunlardan farkı ve ekoloji için de önemli olan kısmı oyun haritasının değişken olması. Oyun haritası sürekli dönüşüyor. Kolektif olarak ya kazanılıyor ya kaybedilebiliyor. Bir kahramanın kazanması gibi bir durum söz konusu değil’, ‘insan merkezli, ben merkezli seçimler yaptığınızı fark ediyorsunuz. Bu noktada oyunu birkaç kez oynamak bu karar verme sistemini kırmanıza yardımcı oluyor’, dedi.

Biyoçeşitliliğin yüksek olduğu yerleri oyunun içinde tutmaya çalışmanın doğru bir hedef olacağını düşündüklerini, oynarken de bunu hissettirmeye özen gösterdiklerini belirten sanatçılar, oyuncuların terminolojiyi merak etmesini istediklerini belirterek konukları oyun masalarına davet etti.

2 masada 8 kişi ve gözlemcileri ile oynanan MARMARA oyununun kazananları kolektif ve dayanışarak hareket etmeyi başaran davetliler oldu.